Konu
- #Sağlıklı Yaşam
- #Yaşam Biçimi Değişikliği
- #Kanser Tetikleyicileri
- #Kanser Önleme
- #Kansere Yol Açan Yaşam Biçimleri
Oluşturulma: 2024-04-10
Oluşturulma: 2024-04-10 15:37
Kanser, son derece ölümcül ve korkunç bir hastalıktır. 80 yaşın üzerindeki her 3 kişiden 1'i kansere yakalanıyor. Kanser, her yaştan ve cinsiyetten insanı etkiler ve kanser hastalarının sayısı sürekli artmaktadır. Ancak kanser, belirsiz bir korku değil, sağlıklı alışkanlıklar ve önlemle önlenebilir bir gerçektir! Bu yazıda, kansere yol açabilecek günlük yaşam alışkanlıklarını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Sık sık sıcak içecekler tüketmek, yemek borusu kanseri geliştirme riskini artırabilir. Yemek borusu, mideden farklı olarak iç kısmında koruyucu bir tabakaya sahip değildir, bu nedenle sıcak içecekler yemek borusuna doğrudan zarar verebilir.
Dünya Sağlık Örgütü, 65 derecenin üzerindeki sıcak içecekleri kanserojen olarak sınıflandırmıştır ve araştırmalar, 65 derecenin üzerindeki sıcak çayı sık sık tüketen kişilerde yemek borusu kanseri geliştirme riskinin 8 kat daha yüksek olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, sıcak içecekleri tüketirken soğumasını beklemek daha iyidir.
Yüksek tuzlu yiyecekler, özellikle tuzla fermente edilmiş sebzeler aşırı tüketildiğinde, yemek borusu kanseri geliştirme riskini yaklaşık 2 kat artırabilir. Tuz gibi aşırı tuz, yemek borusunu tahriş edebilir ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bu nedenle, turşu gibi tuzla korunmuş gıdaları azaltmak ve yemeklerde az tuzlu pişmiş yiyecekler bulundurmak daha iyidir.
Kırmızı et ve işlenmiş etler, kolon kanseri geliştirme riskini artırabilen yiyeceklerdir. Bu tür etler, sindirim sürecinde kanserojen maddeler üretebilir ve araştırmalar, günde 25 g'dan fazla et tüketen kişilerde kolon kanseri geliştirme riskinin %49 oranında artabileceğini göstermektedir.
Kanseri önlemek için et tüketimini sınırlamak ve etle birlikte lif açısından zengin sebzeler tüketmek iyidir. Ayrıca, etleri fesleğen gibi sebzelerle sararak kanserojen maddelerin etkisini azaltabilirsiniz.
Mide kanseri, fiziksel aktivite eksikliğiyle ilişkili olabilir. Ulusal Kanser Merkezi'nin araştırmasına göre, haftada en az 75 dakika orta yoğunlukta veya daha yüksek fiziksel aktivite yapmamak, hem erkeklerde hem de kadınlarda mide kanseri riskini artıran temel faktörlerden biri olarak tespit edilmiştir.
Fiziksel aktivite ile kilo kontrolü sağlayabilir ve metabolizmayı hızlandırabilirsiniz; bu da mide kanseri geliştirme riskini azaltmaya yardımcı olur. Düzenli bir egzersiz rutini oluşturup sürdürmek ve yürüyüş, yüzme, bisiklet sürme gibi çeşitli aktiviteleri dahil etmek iyidir.
Toz parçacıkları ve radon gibi zararlı maddeler içeren kapalı mekan havası, akciğer kanseri geliştirme riskini artırabilir. Toz parçacıkları, kadmiyum ve kurşun gibi ağır metaller içerir ve bu maddeler akciğer keseciklerine kadar nüfuz ederek iltihaplanmaya neden olabilir. Ayrıca, radon, binalardaki yapı malzemelerinden kaynaklanır ve akciğer kanserine neden olabilir.
Bu nedenle, iç mekan havasını temiz tutmak için sık sık havalandırmak önemlidir. Havalandırma yaparken mümkün olduğunca çok kapı ve pencereyi açarak hava sirkülasyonunu sağlayın. Ayrıca, yemek hazırlama veya pişirme sırasında havalandırmayı sürdürmek ve radon ölçümü ile radon konsantrasyonunu kontrol etmek iyidir.
Geç saatlere kadar çalışma, uyku eksikliğine neden olabilir ve bu da yumurtalık kanseri ve prostat kanseri geliştirme riskini artırabilir. Kadınlarda geç saatlere kadar çalışma sıklığı arttıkça yumurtalık kanseri geliştirme riski artabilir ve erkeklerde geç saatlere kadar çalışma sıklığı arttıkça prostat kanseri geliştirme riski artabilir.
Geç saatlere kadar çalışmanın neden olduğu uyku eksikliği, hormon salgılanmasını ve biyolojik ritmi etkileyebilir. Bu riskleri azaltmak için yeterli uyku almak ve düzenli bir uyku düzeni sürdürmek önemlidir.
Uzun süre oturmak, kanser geliştirme riskini artırabilir. Uzun süre oturma süresi arttıkça fiziksel aktivite azalır, metabolizma yavaşlar ve hücre ve hormon aktivitesi yavaşlayabilir. Bu değişiklikler devam ederse vücutta iltihaplanma oluşabilir ve kanser geliştirme riski artabilir.
Victoria Kanser Konseyi'nin araştırmasına göre, uzun süre oturan kadınlarda meme kanseri geliştirme riski, oturmayan kadınlara göre 2 kat daha fazladır. Bu nedenle, uzun süre otururken düzenli olarak kalkıp vücudunuzu hareket ettirmek alışkanlığı edinmeniz gerekir. İşyerinde veya benzeri yerlerde hareketsiz bir yaşam tarzından kaçınmak zorsa, öğle yemeği veya mola zamanlarını hafif esneme hareketleri veya yürüyüş yapmak için kullanmak iyidir. Bu basit aktiviteler, kanser geliştirme riskini azaltmaya yardımcı olur.
Kanseri önlemek için bu yaşam tarzı değişikliklerini yapın ve sağlıklı bir yaşam sürün. Bu alışkanlıklar sayesinde kanser geliştirme riskini en aza indirebilirsiniz. Kanser önleme, hayatımızı korumada önemli bir rol oynar.
Yorumlar0